EL-KA-LEEM-OM MANTRASI

Bizim anlayışımıza göre Tanrı dünyayı ve evreni
yaratmaktan ötedir, yaratılış sürecinin ta kendisidir. Tanrı evrenin fiziki
maddesinin özünde mevcuttur, siz nerdeyseniz Tanrı da, yaratılış da ordadır!
Fizik dünya deneyim tayflarından sadece biridir ve Tanrısal olanın bir
parçasıdır. Bu bilinci deneyimleyebilmek için daha süptil farkındalık
alemlerine erişmeniz gerekir. O daha süptil bilinç alemine, yani Kutsal Ana
Unsurların canlı bilinç olarak titreştikleri o arşetipsel alana erişerek
bilincin sürekliliğini çok daha derin bir biçimde hissedebilirsiniz. Bu
arşetipsel alan Carl Jung’un tarif ettiği arşetiple aynı şey değildir, biz
burada maddenin yer altı dünyasından, ta başlangıçtaki esas güçten söz
ediyoruz. Bu daha çok kuantum alanına benzer ki, bilincin sürekli olarak
maddeyi yeniden yarattığı kuramsal bir yerdir. Dört Kutsal Ana Unsur bu sürecin
bir parçasıdır.
Bizim dünyamızda bu Dört Kutsal Ana Unsurun her
biri için bir ses vardır. “EL” Topraktır, “KA” Ateştir, “LEEM” Sudur, “OM” ise Havadır. Dördü titreşimsel bir süreklilik
oluşturur. Ana unsurların seslerini teganni ederek bulundukları arşetipsel
aleme girmek mümkündür. Bu sesler algı kapısını açar ve arşetipsel alemin ana
unsurlarının canlı oldukları bilinç alanına girmenizi sağlarlar. Gerçekten de o
aleme girmek ve orada bir süre kalmak, bilincinizi ve algınızı fizik dünyanın
derinliğini hissedecek şekilde değişime uğratır.
Bu çok güçlü bir uygulamadır. Aslında her
seferinde en az dört kere dörtlü gruplar halinde “EL-KA-LEEM-OM” mantrasını tekrarlarsınız,
sonra onu on altı kere tekrarlarsınız vs. Biz mantranın 256 kere
tekrarlanmasını tavsiye ederiz. Bu size bilincin
sakinleşip çeşitli hallerden geçtikten sonra ana unsurların arşetipsel alemine
girmesi için zaman kazandırır. Orada kendini yerküre vasıtasıyla ifade eden bilincin canlılığını
ve sürekliliğini direkt olarak algılarsınız. Bu mantraları evin dışında, ana
unsurları direkt hissedebileceğiniz doğal bir ortamda tekrarlamak özellikle
etkilidir. Ayrıca farkındalığınızı bedeninizin ortasından geçen pranik tüpe
yöneltmek de çok güçlü bir uygulamadır. Farkındalığınızı pranik tüpte tutarak
ana unsurların seslerini tekrarladığınızda tüpün içinden akan prananın ses
tarafından arındırılıp canlandırılmasına ve bedeninizdeki ana unsurların aktive
edilerek uyandırılmasına katkıda bulunmuş olursunuz. Bu, üzerinde konuşmaktan
çok direkt deneyimlenmesi gereken bir şeydir.
Mantranın tekrarlanması konusunda bir noktanın iyi
anlaşılmasını istiyoruz. Alıştırmayı yaparken bilinç yatışıp çok derin bir hale
girdiği için sık sık bilinçaltından bazı şeyler ortaya çıkmaya başlar. İnsan bu
durumda büyük bir can sıkıntısı ve yorgunluktan, yüksek esrime hallerine kadar
tüm bilinç hallerini deneyimleyebilir. Buna insanın kendi “iblislerinin”, kendi
olumsuz duygu malzemesinin farkındalığı da dahildir. Mantra tekrarlanırken
hepsi aktive olabilir. Bu yüzden, bu süreçte ortaya her ne çıkarsa çıksın bunun
arınma işleminin bir parçası olduğunu bilmek önemlidir.
Biz dünyayı kutsal bir yer olarak, arşetipsel
bilinç aleminin kutsal ana unsurlarının maddedeki yansıması olarak görüyoruz.
Biz dünyayı başka herhangi bir alem kadar Tanrıya yakın görüyoruz, çünkü
süreklilik bir bütündür. İnsanın bakış açısı kişisel bilincinde tuttuğu bir
şeydir. Dünyada bedenlenmiş haldeyken Tanrısal olanla derin bir birlik içinde
olmak, kendini Yuvada hissetmek mümkündür. Yuvaya gidebilmek için dünyayı terk
etmek gerekmez, çünkü Yuva dediğiniz şey aslında bir bilinç halidir, kendi
içinizde ürettiğiniz bir birlik ve bağlılık halidir.
Biz bu zamanda özellikle teknolojik yönden
gelişmiş ülkelerde tehlikeli bir durum görüyoruz. Bu insanın kendini doğadan ve
ana unsurlardan ayırmasıdır. Modern toplum kendini doğadan yalıtmıştır. Batı
toplumu, kutsal kitapta yer alan doğaya hükmetme ibaresini alıp son derece
sorumsuz noktalara götürmüş ve doğaya zulmetmeye başlamıştır. Sadece
zulmetmekle kalmamış, doğadan ayrı da düşmüştür. Bu yüzden bilincin
sürekliliğiyle bağlantısını yitirmiştir. Sık sık doğaya çıkıp ana unsurlarla
zaman geçirmenizi tavsiye ederiz, çünkü onlar arşetipsel modellerin maddeye
yansımalarıdır. Ana unsurların isimlerini saygıyla tekrarlayın, sonunda hayal
gücünüzün çok ötesinde bir iç dünya kapılarını size açacaktır. O iç dünyaya
girdiğinizde dünyanın kutsal bir tapınak olduğunu, her nereye giderseniz gidin
Tanrının orada olduğunu net bir şekilde anlayacaksınız.
|